9 Kasım 2014 Pazar

Hayal kırgınlığı

Çocukluktan öğretilir bize hayal kurmak. Büyüyünce ne olacaksın sorusuyla başlar. Düşünürsün, istersin, hayal edersin. Herkesi destekçin zannedersin, karşında attıkları şen kahkahalara bakarak. 

Yıllar akıp gittiğinde, çevrendekiler kendi dünyalarını bırakıp senin dünyan üstünden hayal kurmaya başladığında, şen kahkahaların yerini 'cık cık cık'lar' aldığında anlarsın hayallerine ne kadar uzak olduğunu ve ne kadar uzak olman gerektiğini. Ve hiç hazır olmadığın bambaşka bir dünyanın içine sürüklenirsin. 

Bir süre sonra ne kadar olmak istediğim yerdeyim sorusu kemirir içini. Başkalarının isteklerini ne kadar dinlemişsen kendi isteklerine o kadar sağır kalmışsındır. Sanki başka bir şansın varmış gibi pişmanlıklarla dolu bir 24 yılın olmuştur. Başkaları senin hayallerini gerçekleştirirken, senin elinde keşkelerle dolu bir geçmiş, kırgın olduğun bir bugün ve gerçekleşmeyen hayallerinin 'belki bir gün olur umuduyla' geçecek bir gelecek vardır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder